AVRUPA BİRLİĞİ’NDE EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK SÜRECİ: GEÇMİŞ VE GELECEK (THE EMU PROCESS IN THE EU: ITS PAST AND FUTURE)
Abstract
Avrupa Birliği'nde (AB) Ekonomik ve Parasal Birlik'e (EMU) geçilmesi için 1960'lı yılların sonuna doğru başlatılan girişimler, giderek 1992 tarihli Maastricht Antlaşması'ndaki hüküm ve kurallara ulaştı. AB'nin tarihinde önemli bir dönemeci temsil eden bu antlaşma, ortak bir para birimine (Avro'ya) geçişi ve Avrupa Merkez Bankaları Sistemi'nin (ESCB) oluşturulmasını öngörüyor, "yakınsama ölçütleri"ni ve Aşırı Açıkları Giderme Süreci'nin (EDP) kurallarını belirliyordu.
1990'lı yıllardan bu yana AB ülkelerinde açıkların idaresi, EDP'nin işlerliğini sağlamak için getirilen düzenlemeler dizisinden de anlaşılacağı gibi, çok sıkıntılı oldu. Öte yandan, yakınsama üzerindeki vurguya rağmen, AB "merkez"i ve "çevre"sinin 1990'lı yılların ortalarından günümüze dek yakınsamadığı görüldü. Bu yazıda örnek olarak seçilen altı ülke üzerinde 1995-2011 dönemi için yapılan inceleme yakınsama hipotezini desteklemiyor. Tüm bu sorunlar, sadece AB ekonomilerinin koordinasyonundaki "teknik" güçlüklerin değil, Antlaşma'ya esas olan kurumsal tasarımdaki zaafların da işaretidir.
2009-12'deki Avro Bölgesi (Eurozone) Krizi, Maastricht-sonrası Dönem'in "Avrupa'cı" ideolojisine ağır bir darbe vurdu ve günümüzdeki EMU sisteminin gözden geçirilmesini kaçınılamaz hale getirdi. Bugünkü Uluslararası konjonktürde böyle bir gözden geçirme için benimsenen yöntemin tutucu / neoliberal ilkelere göre yeniden yapılanma olduğu görülüyor. Ancak bu yöntemin orta vadede fiskal çarpıklıkları gidermekte, AB'nin "çevre" ekonomilerine rekabet gücü kazandırmakta ve bu ekonomileri yakınsayan ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına oturtmakta ne kadar yararlı olacağı kuşkuludur. Sürekli "kemer sıkma" ortamında yaşamanın AB içindeki birliktelik ve dayanışmayı yıpratacağı tahmin edilebilir.
Keywords
Full Text:
Full TextDOI: http://dx.doi.org/10.60165/metusd.v40i2.644